Depremden tam 20 gün sonra 26/02/2023 tarihinde telefonuma bir mesaj geldi. İsim vermeyi çok istesem de firma itibarları zedelendi diye açacakları dava ile uğraşmak istemediğim için veremediğim GSM operatörüm bana bir mesaj attı. “Değerli müşterimiz, bu mesaj tarafınıza yasal sorumluluk kapsamında gönderilmiştir. Deprem bölgesindeki müşterilerimizin mağduriyetlerini engelleyecek ilave tedbirlerin devreye alındığını bildiririz…” EVET TAM 20 GÜN SONRA. BİNLERCE İNSANIMIZ ÖLDÜKTEN SONRA.
Her sene sonu gururla milyarlarca dolar kar açıklayan koca koca firmalar, topladığı onca paranın karşılığında 10 şehirde günlerce i̇letişimi temin edememiş, beceriksizlikleri yüzünden i̇nsanlarımız kurtarılamamış gibi bir de pişkin pişkin tedbirleri devreye aldık diye mesaj atıyorlar! İşte bu kurumsal pişkinlik, istifa etmeyen pişkinlik, sırtını hükümete ve kurdukları kirli ilişkilere dayamış rahatlık karşısında ben de bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Makalemizde konuya ilişkin genel bilgiler verilmekte olup, yaşadığını olaya ilişkin spesifik bir bilgi gerekiyorsa mutlaka avukat marifeti ile süreci yönetmenizi, daha detaylı bilgi edinmek için Ankara avukat & danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.
GSM operatörleri ile olan sözleşmelerimiz iki tarafa da borç yükleyen, hizmet ilişkisine dayalı ve sürekli edimli sözleşmelerdendir. Bizim borcumuz sözleşmede kararlaştırılan bedeli firmaya ödemek iken, GSM operatörünün borcu ise tarafımıza kesintisiz, vaat ettiği sınırda ya da sınırsız telefon görüşmesi, internet ve SMS hakkı tanımlamak ve kullandırmaktır. Genel hükümlerden başlayacak olursak 6098 sayılı Borçlar Kanunu md.112: “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” demektedir. Maddenin devamında ise yapma ve yapmama borçlarında borçlu, borcunu ifa etmediği takdirde alacaklıya zararını tazmin vd. haklar tanımlanmaktadır.
Görüleceği üzere genel hükümler penceresinden bakıldığında, depremde hem enkaz altında kalan vatandaşlara hem de resmi ya da sivil kurtarma ekiplerine internet, telefon ve SMS hizmeti sağlayamayan bu firmaların insanların kurtarılamamasında sorumlu sayıldığı takdirde ortaya çıkacak zarardan sorumlu olduğu emredilmektedir.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da hizmeti sunanın hizmetin ayıplı olmasından dolayı sorumlu olduğu belirtilmiş ve bu kanuna göre hizmetin ayıplı sayılabilmesi için dört unsur belirlenmiştir. TKHK’da tüketiciye ayıplı hizmet alması halinde 4 seçimlik hak sunulmuştur. Ancak tüketici bu seçimlik haklardan birini seçmenin dışında maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına da sahip kılınmıştır. Tazminat talepleri TBK’da düzenmiş olup borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde talep edilen alacak hakkıdır. Burada önemli olan husus tüketici olarak manevi tazminat talep edilebilmesi için TBK hükümleri gereğince hukuka aykırı bir fiil, zarar ve fiil ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
Yaşanan deprem gibi bazı durumlarda tüketicinin seçimlik haklardan birini kullanması ayıplı hizmetin meydana getirdiği zararı karşılayamayacak nitelikte olmaktadır. Bu haseple tüketiciye seçimlik halklardan bağımsız olarak manevi tazminat talep etme hakkının verilerek; özellikle hizmetin tekrar görülmesi ya da ayıbın giderilmesinin fiilen mümkün olmadığı hallerde tazminat talep etme hakkının olması tüketiciyi korumaktadır.
TKHK m.15’te “Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.” denilerek, tüketici ayıplı hizmet söz konusu olması halinde, özellikle manevi tazminat talebi, tekrar ifası mümkün olmayan ayıplı hizmetler bakımından tüketicinin uğradığı manevi zararı, seçimlik haklarına kıyasen, daha iyi telafi edebilme imkanı sunulmuştur.
Ayrıca doğrudan ayıplı hizmet sebebiyle zarar görenin yanında, sözleşmenin tarafı olmasa bile ayıplı hizmetten dolayı zarar gören kişiler de illiyet bağının varlığını ispatlamak koşuluyla manevi zararlarının tazminini talep edebilirler.
Özetle tüketici olarak, ayıplı hizmet söz konusu olduğunda seçimlik haklarınızla birlikte veya yalnızca tazminat davası açma hakkına sahipsiniz. Yaşadığınız olayın özelliklerine göre yapılacak işlemler değişebileceğinden hukuki yollara avukat ile başvurmanızı, Ankara avukat & danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.
28 Ekim 2017 tarihinde Resmi Gazete yayınlanan “Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği” GSM operatörlerinin ve sözleşmenin sınırlarını konu edilmektedir. “Özel hükümler” vasfındaki bu yönetmelik özetle Abonelik sözleşmesini bu başlıklarda işlemektedir:
Abonelik sözleşmesinin kuruluşu ve içeriğini (md.7)
Tüketicinin haklarını (md. 5)
GSM operatörlerinin uygulaya ilişkin asgari sorumluluklarını
Hizmetin Kısıtlanması ve Durdurulması (md.17)
Hizmetlerin kısıtlanması ve durdurulması başlıklı 17.madde de “Mücbir sebepler dışında işletmeciler tarafından hizmetin kesintisiz olarak sürdürülmesi esastır.” denilmektedir. Kanaatimizce deprem; her ne kadar mücbir sebep sayılsa da hizmetlerin kısıtlanması ve durdurulması GSM operatörlerinin iradesi sonucu oluşan bir durum olup somut olayda telefonların ve internetin 20 gün boyunca çekmemesine bir bahane olamaz.
Çünkü 6 Şubat Pazarcık depremi bize bu şirketlerin ne kadar aciz olduğunu, özen ve sadakat yükümlülüğünü ve sözleşme kapsamındaki ifa yükümlülüklerini yerine getirmediğini göstermiştir. Yönetmelikte yazdığı gibi hatlar şirketin kendi iradesi ile kesilmemiş, aksine şirketlerin kapasitesizliğini yüzünden binlerce insan kurtarılabilecek iken enkaz altında can vermiştir.
GSM operatörlerinin ayıplı/eksik hizmeti sebebiyle aykırılık teşkil ettiği bir diğer kanun ise 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’dur. Bu kanuna göre iletişim/elektronik haberleşme hizmeti kamu hizmeti kapsamında olmakla beraber bu hizmet özel şirketlerce yerine getirilmektedir. Söz konusu kanun gereği özel şirketlerin yükümlülükleri devam etmektedir.
5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 12/2-ğ Maddesinde işletmeci şirketlerin hak ve yükümlülüğü düzenlenmiş ve afet durumundaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması şirketin yükümlülüğü kapsamına dahil edilmiştir. Deprem esnasında iletişimin aksaması ve bunun can ve mal kayıplarına sebep olması işbu kanun ışığında net bir şekilde şirketlerin ihmalinin söz konusu olduğunu göstermektedir. Elbette ki kusurun yoğunluğuna göre cezai sorumlulukları da söz konusudur. Bununla birlikte illiyet bağının kurulması halinde bu şirketler aynı zamanda haksız fiile sebebiyet verdiği için hukuki tazmin sorumlulukları ortaya çıkmaktadır.
Birçok vatandaş ve avukat hukuki yollara başvurmuştur. Ancak ne kadar çok kişi hak arama mücadelesi verirse o kadar kamuoyu baskısı ve ciddiye alınmayı beraberinde getirecektir. Her vatandaşın elini taşın altına koyması, yaraların bir an önce sarılması ve görevini gereği gibi yerine getirmeyenlerin cezalandırılması sürecini hızlandıracaktır. Biz de depremden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen vatandaşlarımızın kullanabilmesi için bir nebze olsun yardımcı olabilmek adına GSM Operatörlerine Tazminat Dava Dilekçesi örneği hazırladık.
GSM operatölerine tazminat dava dilekçesi genel hatlarıyla örnek teşkil edecek şekilde aşağıdaki gibi hazırlanmıştır. Detaylı bilgi için Ankara avukat & danışmanlık hizmeti almanızı süreci bir avukat marifetiyle yürütmenizi tavsiye ederiz.
ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE DAVACI : AD-SOYAD-TC-ADRES DAVALI : İlgili şirket- mersis no –adres KONU : Fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla ayıplı hizmet sebebine dayanan şimdilik … TL maddi tazminat ile … TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemli dilekçemin sunumudur. HARCA ESAS DEĞER : AÇIKLAMALAR :
DELİLLER : Bilirkişi, keşif, tanık ve sair tüm yasal deliller. NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak tüm nedenlerle; haklı davamın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla ayıplı hizmet sebebiyle uğradığım zararın şimdilik … TL maddi tazminatı ile …. TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederim. 29/03/2023 DAVACI AD-SOYAD |
Tüketicinin yerleşim yerinde bulunan Tüketici Mahkemesidir.
2023 yılı için tüketici mahkemesinde harç ve masraflar tutarı 1.135 TL'dir. Ancak deprem dolayısıyla dava açmaya maddi durumunuz imkan vermiyorsa adli yardım talebinde bulunabileceğinizi hatırlatmak isteriz.