Sigortanın asgari ücretten gösterilmesi veya eksik yatırılması ülkemizde oldukça sık rastlanan hem işçi hem de işveren açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durumdur. Bu durumun işçi açısından iş akdini haklı nedenle derhal fesih hakkı vermekle birlikte diğer sonuçlarını ve işçinin haklarını detaylı olarak inceleyelim:
İçindekiler
ToggleEksik sigorta yatırmanın ya da sigortanın asgari ücretten gösterilmesinin işçiye haklı fesih hakkı tanımasının yanı sıra iki tarafa da belli zararlar ve yükümlülükler yüklemektedir. Asgari ücretten fazla maaş almanıza rağmen sigortanız asgariden gösteriliyorsa, kalan ücreti elden alıyorsanız bu durumda ankara iş avukatı ya da ankara avukat danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.
Sigortanın asgari ücretten gösterilmesi halinde işçinin fesihte haklı olacağı ve tazminatlarının tamamını hak kazanacağına dair emsal kararlar aşağıdaki gibidir. Tekrar vurgulamak isteriz ki eksik sigorta priminin ispatında sadece tanık beyanları yetersiz olup yan delillere de başvurlması gerektiğinden dava açmadan önce Ankara iş avukatı ya da ankara avukat danışmanlık hizmeti almanız gerekmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/27995 E. – 2019/48 K. Sayılı ilamında : “…Somut uyuşmazlıkta, davacı sigorta primine esas kazancının düşük gösterildiğini ve bu durumun düzeltilmesini istediğinde iş akdinin 31.12.2013 tarihinde feshedildiğini, iş akdinin feshedilmesine rağmen 13.01.2014 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini iddia ederek ödenmeyen tazminat ve işçilik alacaklarını talep etmiş, davalı ise davacının işyerini terk ettiği ve 13.01.2014-20.01.2014 tarihleri arasında devamsızlık yaptığı savunmasında bulunmuştur. Davacı işçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi ve fazla mesai yönünden eksik sigorta primi ödenmesine bağlı olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-(e) maddesine göre haklı nedenle iş akdini feshettiğinden, kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekir.”
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/32499 K. Sayılı ilamında : “..Somut olayda, işyeri ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının asgari ücret aldığı, arasındaki farkın elden ödendiği davacının fesihten önceki dönemde de bu şekilde çalıştığı bu sebeple aynı şartlarda işe başlatılmadığından söz edilemeyeceği, ayrıca 08.12.2010 tarihli tutanakta “iş akitleri 2007 yılında feshedilen ve daha sonra işçilerin açtıkları işe iade davalarını kazanan M..G.., A..T.., B.. E.. bugün 08.12.2010 tarihinde işyerinde işe başlamışlardır.” denilmekte olup mevcut delil durumuna göre davacının işverence işe başlatıldığının ve davacının işe başlatmama tazminatına hak kazanamayacağının kabulü gerektiği, davacının 08.12.2010 tarihinde işe başlatılmasıyla taraflar arasındaki iş ilişkisinin askı halinin sona erdiği ve iş ilişkisinin kaldığı yerden devam ettiği, dolayısıyla iş sözleşmesinin 19.12.2010 tarihinde bu kez davacı tarafından feshedildiği, davacıya ödenen ücretinin tamamının 5510 sayılı Kanunun 80. maddesi anlamında ” prime esas kazanç “niteliğinde olmasına rağmen Kuruma sadece asgari ücret tutarındaki kısmının bildirilmesinin prime esas kazancın eksik bildirilmesi anlamına geldiği, davalı işverenlikçe 5510 sayılı Kanuna aykırı yapılan bu işlem sebebiyle davacıya ileride yaşlılık sigortasından daha düşük aylık bağlanması sonucu doğacağı ve bu suretle zarara uğrayacak, işverenin bu eylemi kanuni iş şartlarının uygulanmaması anlamında haklı sebep teşkil etmektedir. “ diyerek sigortanın asgari ücretten gösterilmesi durumunda işçinin haklılığının altını çizmiştir.
Eksik prim yatırılması durumunda işçinin aşağıdaki haklarından birini ya da tamamın kullanması mümkündür.
Önemli Notlar
İşçinin, maaş bordrosu, banka hesap dökümleri, işyeri kayıtları gibi belgeleri saklaması, haklarını ararken önemlidir. Bu tür durumlarda ankara iş avukatı ya da ankara avukat hukuki yardımı almak, işçinin haklarını koruması açısından önemlidir. Kıdem, ihbara veya hizmet tespit davaları için İş akdinin sona ermesinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı (hak düşürücü süre) süresi bulunmaktadır.
2024 © Kopyalanamaz. Tüm Hakları Saklıdır. Rise On Web
Bizimle iletişime geçin.