Sahte diploma kullanma suçu gündemi sık sık meşgul eden bir durum haline gelmiştir. Bu yazımızda sahte diploma kullanma eyleminin hangi suçlara konu olabileceğine dair hukuki açıdan güncel bir değerlendirme yapacağız.
İçindekiler
ToggleSahte Diploma Kullanma Suçu ve Cezası: Hukuki Açıdan Güncel Bir Değerlendirme
Son dönemde Türkiye gündemini sarsan sahte diploma skandalı, yalnızca bireysel etik dışı davranışları değil; aynı zamanda kamu kurumlarının dijital sistemlerinde yaşanan ciddi güvenlik açıklarını da gözler önüne serdi. E-Devlet, YÖKSİS gibi platformlara sahte belgeler yüklenerek elde edilen menfaatler, hukuki olarak resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık ve hatta örgütlü suç kapsamında değerlendirilmektedir. Peki, sahte diploma kullanımı Türk Ceza Kanunu’na göre nasıl bir suçtur? Hangi yaptırımlar öngörülür?
Resmi evrak statüsündeki diploma, ehliyet, ehliyet sınav sonucu gibi evrakların tahrip edilmesi, değiştirilmesi ve ya gerçeğe aykırı olarak yeniden düzenlenmesi TCK md.204/1 kapsamında suçtur. Bu evrakların düzenlenmesi ya da değiştirilmesi yeterlidir. Ekstradan kullanılmasına gerek yoktur. Sahte resmi belgeyi kullanmak ayrı bir suç teşkil eder.
Özel nitelikteki belgede ise durum farklıdır. Özel belgede sahtecilik yapılması için sahte belgenin sadece düzenlenmesi/ tahrip edilmesi değil aynı zamanda fiili olarak kullanılması şarttır.
Sahte diploma kullanma suçu Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “sahte diploma”ya özgü bir madde yer almamaktadır. Ancak bu tür eylemler, resmi belgede sahtecilik (TCK m.204) ya da özel belgede sahtecilik (TCK m.207) kapsamında değerlendirilir. Diploma, kamu kurumları tarafından düzenlendiği için resmi belge niteliğindedir. Dolayısıyla sahte diploma düzenlemek, kullanmak ya da bu belgelerle işlem yapmak resmi belgede sahtecilik suçu kapsamına girer. Aynı zamanda diplomanın ne şekilde kullanıldığına göre nitelikli dolandırıcılık suçuna da vücut verebilmektedir. Sahte diploma kullanan kişi dışında bu suçun işlenmesini sağlayan veyahut sahte diplomanın oluşturulması amacıyla birlikte hareket eden kişiler ise somut olaya göre resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma, doladırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve hatta örgütlü suç işlemiş olacaklardır.
Sahte diploma kullanma suçunun oluşabilmesi için:
Sahte bir diplomanın üretimi,
Gerçek bir diplomanın içeriğinin aldatma amacıyla değiştirilmesi, Sahte ya da değiştirilmiş olan diplomanın kullanılması gerekir.
Bu suçların oluşması için belgenin gerçeğe aykırı olması ve aldatma kabiliyetine sahip bulunması gerekir. Örneğin, yüksek lisans ya da mühendislik diploması gibi belgelerin sahte olarak düzenlenmesi ve kamu kurumlarında kullanılması bu suça örnektir. Diplomanın aldatma kabiliyetine sahip olmaması halinde resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanan kişinin beraat etmesi söz konusu olabilecektir.
TCK’nın 204. maddesine göre; Gerçek bir resmi belgeyi değiştirmek, sahte olarak düzenlemek ya da sahte belgeyi kullanmak: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası; Eğer bu suçu bir kamu görevlisi görevini kötüye kullanarak işlerse: 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası; Sahte diploma kullanılarak bir kamu görevi elde edilmişse, buna ek olarak nitelikli dolandırıcılık (TCK 158) hükümleri de uygulanır. Bu durumda ceza 4 yıldan 10 yıla kadar hapis olabilir. Ayrıca, bu suçlardan hüküm giyen kişilerin devlet memuru olamayacağı, kamu görevinden ihraç edileceği, diplomalarının iptal edileceği de unutulmamalıdır.
Ankara Avukat Desteği için Tıklayınız.
Sahte diploma ve ehliyet sahiplerinin de idare hukuku prensiplerine göre geriye yürüyecek şekilde sahip olduğu bu belgelerin İPTALİ gerekmektedir. Sahte olarak edinilmiş bu akademik unvanlar da geri alınmalıdır. Yine ilgili üniversiteler bu sahtekarların unvanlarını geri almakla yetinmemeli, 657 sayılı devlet memurları kanununa ve üniversite iç mevzuatına göre görevden İHRAÇ EDECEKTİR. Edilmezse her öğrencinin ve akademisyenin bunu üniversite yönetiminden yazılı talep etme hakkı vardır. Yazılı talep reddedilirse iptal davası açılabilir. Çünkü hakkı ile akademik kariyer yapan ya da o okulda okuyan herkesin bu davayı açmakta hukuki yararı mevcuttur.
Sahte belge ile ilgili suçlarda görevli mahkeme genellikle Asliye Ceza Mahkemesidir. Ancak suçun örgütlü şekilde işlenmesi veya nitelikli dolandırıcılık suçu ile birleşmesi halinde Ağır Ceza Mahkemesi yetkilidir. Suçun niteliğine göre yargılama süreci uzayabilir.
Resmi belgede sahtecilik suçu, şikâyete bağlı bir suç değildir. Bu nedenle savcılıklar resen soruşturma başlatabilir. Zamanaşımı süresi ise 8 yıldır. Ancak suçun öğrenilmesinden itibaren sürecin hızla işletilmesi kamu yararı açısından önemlidir.
2024’te ortaya çıkan ve 2025’te kamuoyuna yansıyan son gelişmelerde, e-Devlet ve YÖKSİS sistemine sahte diplomalar yüklendiği, bu işlemlerin elektronik imzalarla yapıldığı ve bazı kişilerin bu belgelerle öğretmenlik, mühendislik veya hukuk alanlarında kamu hizmeti verdiği tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda şu ana dek iki ayrı iddianame hazırlandı, toplamda 135 şüpheli tespit edildi. Bu gelişmeler, sadece bireysel suçları değil; aynı zamanda sistemsel açıkların da hukuki olarak sorgulanması gerektiğini ortaya koydu. Yürütülen soruşturma kapsamında yaklaşık 400 akademisyenin usulsüz yollarla doçentlik ve profesörlük unvanı elde ettiği yönündeki iddialar, yükseköğretim camiasında ciddi bir gündem yarattı. Şüpheli ifadelerinde adı geçen çok sayıda kişinin farklı meslek gruplarından geldiği; aralarında hukukçu, psikolog, öğretmen ve eczacıların da bulunduğu belirtildi. Bu kişiler aracılığıyla sahte belgelerle akademik atamaların gerçekleştirildiği öne sürüldü.
İddiaların ardından açıklama yapan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, olayın ciddiyetine dikkat çekerek hem kurum olarak hem de ilgili üniversiteler nezdinde paralel soruşturmalar yürütüleceğini duyurdu. Özvar, “Bu tür iddialar karşısında sessiz kalmamız mümkün değil. Gerekli tüm adımlar atılacak” ifadelerini kullandı. Üniversitelere konuyla ilgili yazı gönderildiğini de belirten Özvar, sahte diplomaların tespitine yönelik hem idari hem de cezai sürecin başlatıldığını vurguladı. Ayrıca, bu tür vakaların önüne geçmek adına mevzuatın güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Özvar, “Sahte diploma vakalarının tamamen önlenebilmesi için yasal düzenlemelerin artırılması kaçınılmaz” şeklinde konuştu.
Sahte diploma skandalında kilit nokta bu çetenin üst düzey kamu görevlilerinin E-İMZALARINI kopyalayıp onlar adına sahte belgeyi sisteme sokmalarıdır. Bu üst düzey kamu görevlileri e-imzalarının kopyalanmasında ve imza yetkileri olan hususların denetimi konusunda ihmal sahibidirler. Bu nedenle milyonlarca insanın hakkını yiyen bu alçak çetenin cezalandırılması kamunun vicdanını soğutmayacaktır. Burada ihmali olan kamu görevlilerinin de sorgulanması ve yargılanması hukuken ve kamu vicdanınca bir zorunluluktur.
TCK’ nın 257/2 fıkrası : “…Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” demektedir. Bu fıkra hükümlerince icrai anlamda bir kusuru ya da kazancı olmasa da ihmali davranışla milyonlarca insanın hakkının yenmesine ve devletin itibarının halk nezdinde telafisi imkansız bir biçimde sarsılmasına neden olan bu kamu görevlilerinin de yargılanması gerekmektedir
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversiteler ve ilgili bakanlıklar sahte belgeleri tespit edip işlem yapılmadan engellemekle yükümlüdür. Bu gibi olayların önlenmesi için daha güvenli kimlik doğrulama sistemleri, blokzincir (blockchain) tabanlı diplomalar, yüz tanıma teknolojileriyle onay süreçleri gibi çözümler gündeme gelmektedir.
Özetlemek gerekirse; Sahte diploma kullanımı, yalnızca bireyin değil toplumun tamamının güvenliğini ve adalet duygusunu tehdit eden ciddi bir suçtur. Hukuki karşılığı olan bu eylem, hem TCK’nın kamu güvenine karşı suçlar başlığı altında hem de dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma gibi suçlarla birlikte değerlendirilerek cezalandırılır. Yargılama süreçlerinde sadece sahte diplomayı ve belgeyi kullanan değil, bu belgeleri üreten ve sisteme entegre eden herkes hukuki sorumluluk altındadır.
2024 © Kopyalanamaz. Tüm Hakları Saklıdır. Rise On Web
Bizimle iletişime geçin.